Kripto Para Borsalarına Yeni Tehdit! Yapay Zeka Destekli Derin Taklit Teknolojisi ile Güvenlik Duvarları Aşıldı!

  • Suçlular AI kullanarak kripto borsalarının güvenliğini aşıyor.

  • Sahte hesaplar kara para aklama için kullanılıyor.

  • Güvenlik sistemlerini güncellemek önemli.
    Siber güvenlik firması Cato Networks, [kripto para] borsalarına yönelik yeni bir tehdide karşı uyardı. Firma, suçluların yapay zeka (AI) tabanlı derin taklit teknolojisini kullanarak kimlik doğrulama sistemlerini aşmayı başardığını belirtti. Amaç, mevcut hesapları ele geçirmek değil, sahte hesaplar oluşturarak kara para aklamayı kolaylaştırmak.

Sahte Kimlik ve Hesapların Yaygınlaşması

Cato Networks’ün raporuna göre, suçlular yeraltı piyasalarında bu derin taklit araçlarını aktif şekilde satıyor. Bu araçlar, borsaların kimlik doğrulama süreçlerini aşmak için kullanılıyor. Süreç, özellikle sahte kimlik bilgileriyle yeni ve doğrulanmış hesaplar yaratmayı hedefliyor. Raporda, bu tür hesapların kara para aklama, dolandırıcılık ve kefil hesapları gibi yasadışı faaliyetler için zemin hazırladığı vurgulandı.

Derin Taklit Teknolojisi Nasıl Kullanılıyor?

Kötü niyetli aktörler, ilk adımda AI destekli araçlar kullanarak sahte kimlik belgeleri ve görseller üretiyor. Ardından, pasaport gibi belgelerin gerçeğe yakın kopyaları oluşturuluyor ve kripto para borsalarının yüz tanıma sistemlerini aşmak için özel videolar hazırlanıyor. Bu işlemler tamamlandıktan sonra, sahte bir kimlik belgesi sisteme yüklenerek borsada doğrulanmış bir hesap açılıyor.

Yeni hesap dolandırıcılığı, dolandırıcıların güvenliğe karşı açıklar bulmasına olanak tanıyor,” diyen Cato Networks yetkilisi, bu yöntemin sahte hesap yaratmayı dakikalar içinde mümkün hale getirdiğini ifade etti. Firma ayrıca, sürecin nasıl işlediğini gösteren bir video yayınlayarak tehdidin ciddiyetine dikkat çekti.

Kripto Para Borsaları İçin Tavsiyeler

Cato Networks, kripto para borsalarının bu gibi tehditlere karşı güvenlik sistemlerini güncellemesi gerektiğini vurguladı. Firma, yalnızca teknik önlemlerin yeterli olmayacağını, bunun yanında insan istihbaratı (HUMINT) ve açık kaynak istihbaratı (OSINT) gibi yöntemlerle de tehdit izleme çalışmalarının yürütülmesini öneriyor